* eğlenmeyi bilmiyorsan yeterince eğlenebilirsin.
eğlenmeyi beceremiyorsan istesen de eğlenemezsin.
* anlamını bilmedikleri bir şarkıda dans edişleri gibi. şarkının savaşları anlatıyor oluşu dahi engel olamıyor onların hislerine. seni sevmek de öyle bir şey. şarkının neler anlattığını çok iyi biliyorum ki hiçbir duyguma tercüman değil, müziğe karşı koyamıyorum yine de. ona bir savaştan söz etmesini ben söylemedim... yaşanacak şey savaşsa da, ben varım. yaşanacak savaş. savaşıyorum. kimi varlığınla, kimi yokluğunla. müziğe aldanıyorum.
* sanki uyursam yarının yalnızlığı daha ağır gelecekmiş gibi. geceden öldürüyorum umutlarımı. yatak çok uzakta gözüküyor. öyle görmek istiyorum. gidemeyecek, gitmeye değmeyecek kadar uzak.
* hassasiyet... sanırım artık yok. var olanıysa alışkanlık, zorundalık. çünkü yaşamıyorum artık. yaşadıklarımı hissetmiyorum. hissedecek kadar yaşamayı yasaklamışım kendime. hep uzaktayım, hep bir köşede. gitmeye değmeyeceğini düşünenler çoktur. kalabalıktan uzaklaşmak için güzel bir çözümdü. bilseydim özleyeceğimi...
* özlem. hayatımın orta yerinde oturan bir şey bu. yeniye alışma süreciniz uzunsa sizin de, muhtemelen sizin hayatınızda da aynı yerdedir. geçmiş, olduğu gibi gelmiyor hiçbir zaman. gerçi, çoğu zaman gelmiyor bile. gelecek de gelmiyor. istediklerin gelmiyor. gelse de önemsizleşiyor. bu yüzden özlem her şeye, geçene ve gelmeyene, gelmeyeceğe.
* içine doğduğun dünyayı keşfetmek, yeni bir gezegen keşfetmekten daha zor. buraya aitsin, yabancı değilsin sözde ama bal gibi de yabancısın. yabancıyız.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder